Wim Wenders'in yüksekten değil, düşmekten korkan zihin üzerine kurguladığı bir başyapıt Paris, Texas. Yolculuk, aşk, aile kavramı, kıskançlık, bağlılık ve daha bir sürü şey. Süpır insan Emrah Karakurum'un beni dürtmesi ile tozlu raflardan kaldırıp, tekrar hakettiği yere koyduğum için mutluyum bu filmi.
Filmi izlemiş olanlar bilirler, fakat bilmeyenler için, yukarıda izlemiş olduğunuz sekansı, filmden bağımsız bir sahne gibi görünse de aslında hayatın bütününe yayılan paranoyanın husursuzluk veren bir tasviri olarak düşünebiliriz. Bir not: insan Natassja Kinski'ye de uzun uzun bakmadan edemiyor.
0 yorum:
Yorum Gönder