skip to main |
skip to sidebar
2002-2005 yıllarında patlak veren 'Türk Rock' patlaması birbirinin benzeri birçok grubu-kişiyi karşımıza getirmiş,kaliteli olanı fark etmenin zorlaştığı bir dönemde Manga (elbette ki eksileriyle-artılarıyla) piyasaya çıkmış ve farklı yapısıyla kendilerinden bahsettirmeyi, fark edilmeyi başarmıştır.
Bu başarıdan ziyade,ilk albümü çok benimseyemesem de, kafi derecede dinlemiş olduğumu söyleyerek, grubun ikinci albümü Şehr-i Hüzün, ilk albüme göre gerek müzikal yapıda, gerek anlamsal olarak, üzerinde itina ile çalışıldığını belli etmekte.
Grup üyelerinin geçirdikleri bu beş yılın olumlu yönde albüme yansıması; kendini ilk olarak şarkı sözlerinde göstermekle birlikte, mastering'in Ted Jensen'in yapması,Artwork'ün Erdem Yücel'e teslim edilmesi, frekansı bozmamak adına çıkış parçasının 'Bir Kadın Çizeceksin' ile benzerlikler gösteren 'Dünyanın Sonuna Doğmuşum' ile yapılması, iki farklı paket olarak sunulup, paketlerden birinde 150 dakikalık bir manga belgeseli bulunması ve imajıyla, Manga'nın ve arkalarında bulunan ekibin profesyonelliğinin ve işini iyi yaptığının bir göstergesi.
16 şarkıdan oluşan albümün fotoğraflarını ise Charles Richards, Cemil Ağacıklıoğlu ve Marton Magocsi gibi başarılı fotoğraf sanatçıları, Londra, Frankfurt, Mannheim ve Budapeşte'de çekmişler.
Sonuç olarak; görselleri ve müziği ile Manga benzerlerinden ayrılan, takip ve takdir edilmesi gereken bir grup.
2002-2005 yıllarında patlak veren 'Türk Rock' patlaması birbirinin benzeri birçok grubu-kişiyi karşımıza getirmiş,kaliteli olanı fark etmenin zorlaştığı bir dönemde Manga (elbette ki eksileriyle-artılarıyla) piyasaya çıkmış ve farklı yapısıyla kendilerinden bahsettirmeyi, fark edilmeyi başarmıştır.
Bu başarıdan ziyade,ilk albümü çok benimseyemesem de, kafi derecede dinlemiş olduğumu söyleyerek, grubun ikinci albümü Şehr-i Hüzün, ilk albüme göre gerek müzikal yapıda, gerek anlamsal olarak, üzerinde itina ile çalışıldığını belli etmekte.
Grup üyelerinin geçirdikleri bu beş yılın olumlu yönde albüme yansıması; kendini ilk olarak şarkı sözlerinde göstermekle birlikte, mastering'in Ted Jensen'in yapması,Artwork'ün Erdem Yücel'e teslim edilmesi, frekansı bozmamak adına çıkış parçasının 'Bir Kadın Çizeceksin' ile benzerlikler gösteren 'Dünyanın Sonuna Doğmuşum' ile yapılması, iki farklı paket olarak sunulup, paketlerden birinde 150 dakikalık bir manga belgeseli bulunması ve imajıyla, Manga'nın ve arkalarında bulunan ekibin profesyonelliğinin ve işini iyi yaptığının bir göstergesi.
16 şarkıdan oluşan albümün fotoğraflarını ise Charles Richards, Cemil Ağacıklıoğlu ve Marton Magocsi gibi başarılı fotoğraf sanatçıları, Londra, Frankfurt, Mannheim ve Budapeşte'de çekmişler.
Sonuç olarak; görselleri ve müziği ile Manga benzerlerinden ayrılan, takip ve takdir edilmesi gereken bir grup.
4 yorum:
Bir arkadaşımın! 'kendimi Manga dinlerken düşünemiyorum' demesi ve bir okuyucunun sitede bulunan Jay Jay Johanson konulu postta 'On the radio aşırı piyasa olduğu için hiç içime sinerek dinleyemediğimi söylemedim' yazması,benim manga ile ilgili birşeyler karalamamın çıkış noktasını oluşturmakta !
ya ben bu manga'yı manga yapan çocuğu çok seviyorum. mütevazı ve gerçekten yetenekli bir müzisyen. attırıktan değil bence. neydi adı? neyse.. sözler güzel, müzikler yaratıcı olmaya çalışıyor (bu soon albümü dinlemedim ama). çok güzel. destekliyorum ben! bana soran var sanki...
bence o ilk albumdeki esintileri bir an once terk etsinler. ama "biz ozumuzu de unutmadik" diyorlar bence bir yandan. yine de, iki kutup goruyorum. secilen kutba gitsinler bence. farkli, yeni, dinlenesi.
Deniz sanırım bahsettiğin kişi Ferman Akgül.
Bir de yazıda bahsettiğim manga belgeselinin yönetmenliğini yapmış kendisi..
Yorum Gönder